Mimarlar ve İkonik Oturma Elemanları

Günümüzde yüzlerce farklı tasarımda ve işlevde karşımıza çıkan, günlük hayatımızın vazgeçilmez bir parçası olan oturma elemanları, özellikle sandalyeler aslında ergonomisi ile tasarlaması en güç ürünlerdir.

Özellikle tarihte, mimarlık alanında çok önemli eserler vermiş, özellikle fonksiyon üzerine çalışmış birçok mimar, sandalye tasarımı ile ilgilenmiş ve bugüne dek popülerliğini sürdürmüş sandalyeler tasarlamışlardır. Bu yazımızda size dünyaca ünlü mimarlar ve ikonik oturma elemanları tasarımlarını  tanıtacağız. Şimdiden uyaralım, fonksiyon üzerine çalışan bu mimarların tasarladığı sandalyelerin ana fonksiyonları, yani rahatlık, geri planda kalmış.

Bir mimarın tasarladığı ürünlerden kendisinin tasarım yöntemleri ve tasarıma bakış açısı ile ilgili bir sürü şey söylenebilir. Örneğin, Zaha Hadid. Sıkça kullandığı heykelimsi yapı, likidin katı şekilde yorumu, futuristik bakış açısı hem tasarladığı mobilyalara hem de tasarladığı yapılara yansımıştır. Bugüne kadar değerini arttırarak korumuş bu sandalyelere ve mimarlarına göz atalım.

Charles and Ray Eames

Charles ve Ray Eames, en ünlü mimar çift, yirminci yüzyılın ortalarında ürünlerini vermiş , Pasific Palisades, California’da tasarladıkları Eames House ile mimarlık tarihinde önemli bir yere ulaşmıştır. Mimar olarak bilinen çift, aynı zamanda endüstri ürünleri tasarımı, grafik tasarımı ve sinemacılık alanında da önemli eserler vermişlerdir. Yaşamları boyunca tasarladıkları farklı mobilyalar, keşfettikleri farklı mobilya üretim teknikleri, fiberglas mobilya üretimi, plastik reçineden üretilmiş sandalyeleri ve tel örgü sandalyeleri ile önemli eserler ortaya koymuşlardır.

Eames Lounge Chair

Eames Lounge Chair, orijinal hali ile 5 ince kontrplağın bir araya gelip Brezilya gül ağacı ile kaplanarak tasarlanmış ve 1956 yılında Herman Miller Mobilyaları için üretilmiştir. Bu tasarımları, üretime ve pazara yönelik tasarladıkları ilk sandalyedir. Bu lüks parça, geleneksel English Club Chair’den ilham alınarak tasarlanmıştır. Modern tasarımın önemli ikonlarından olan Eames Lounge Chair, rahatlığın ön plana çıktığı ve tasarımın geri planda kaldığı bir konsept üzerine tasarlanmıştır. Oturma bölgeleri deriden oluşmaktadır.

Frank Lloyd Wright

Frank Lloyd Wright, 1800’lü yılların sonunda 1900’lü yılların ortasına kadar yaşamış 70 yıl gibi uzun bir süre mimari alanda 532 eser vermiştir. Prairie Mimarlık Okulunun lideri olan Wright’ın en önemli yapılarından biri Mill Run, Pennsylvania’da yer alan Fallingwater olarak bilinir. 1991 yılında Amerika Mimarlar Enstitüsü tarafından tüm zamanların en iyi Amerikalı mimarı olarak seçilmiştir.

Peacock Chair

Wright tarafından 1921’de Tokyo Imperial Hotel için tasarlanan Peacock Chair, bal mumu kumaş ile kaplanmış oturma bölgesi, altıgen yaslanma bölgesi, karşıt açılarda yönlenmiş geometrik bacak yapısı ve tüm çizgileri ile açılı ve sivri tavan çizgileri ile tasarlanmış Peacock Odasını yansıtmaktadır.

Oscar Niemeyer

Oscar Niemeyer, halka açık alan tasarımları ile özellikle kendi ülkesinde öne çıkmış, modern mimarlığın öncülerinden Brezilyalı ünlü bir mimardır. 1963 yılında Lenin Barış ödülüne ve 1998 yılında Royal Instittute of British Architects tarafından, Royal Altın madalyaya layık görülmüştür.

The Alta Chair

Alta Chair, 1970 yılında Niemeyer’in, kızı Anna Maria ile birlikte tasarladığı bir oturma elemanıdır. Niemeyer’in yapılarında da yansıttığı kıvrımlı çizgileri ve karmaşık formlar Alta Chair’de de görülmektedir. Siyah lake kaplı ahşap ve derinin birleştiği bu parça, modern tasarım için önemli bir üründür.

Ludwig Mies van der Rohe

1886 Prussia doğumlu Mies van der Rohe, modern mimarlığın öncü tasarımcılarındandır. Bruno Paul ve Peter Behrens gibi ustalar tarafından yetiştirilmiş, Le Corbusier ve Walter Groupius ile çalışmalar yapmıştır. Tasarım hayatının büyük bir kısmını modern mimarlığı yansıtan yeni bir tasarım dili geliştirmeye adamış ve bunu yaparken de gotik ve klasik mimarlık dillerin gelişiminden ve kendini yansıtış biçiminden yola çıkmıştır.

Barcelona Chair

Van der Rohe tarafından Lilly Reich ile birlikte tasarlanan Barcelona Chair, orijinal olarak fildişi domuz derisi ile tasarlanmış ancak daha sonra geleneksel deri ile üretilmiştir. Günümüzde, Knoll adlı firma tarafından üretimi sürdürülen Barcelona Chair, elle zımparalanıp ayna gibi cilalanmış krom çerçeve üzerine kurulmuştur. Van der Rohe’nin “less is more” yani “az ama öz” tasarım bakış açısı ile tasarlanmış olup, modern tasarımın ve olağanüstü sanatçılık birleşimi ile üretilmiştir.

Eero Saarinen

Eero Saarinen, Gateway Arch ve TWA Flight Center gibi kamu alanlarının tasarımları ile ünlenmiş Finlandiyalı bir mimardır. Çalışmaları, önemli birçok mimarlık kitabında yer almış ve yenilikçi çalışmaları ve öngörüleri ile Neo-Fütüristik akıma katkıda bulunmuştur. Paris Académie de la Grande Chaumière’de Heykel eğitimi alan Saarinen, akademiyi çalışmalarında öne çıkan kıvrımlar ve çizgisel ögelerle etkilemiştir.

Tulip Armchair

Saarinen 1955’te Pedestal Koleksiyonuna ait olan Tulip Armchair’i tasarlamıştır. Koleksiyonun amacı masa ve sandalye tasarımlarında çirkin, karmaşık ve rahatsız olanı çözmekti. Yapılarında olduğu gibi yumuşak, düz çizgilerin ve net kıvrımların yer aldığı Tulip Armchair, alüminyum çerçeve üzerine tek parça kalıplanmış Fiberglass oturma elemanından oluşmaktadır. Modern tasarım ile zaman aşımı ögelerini barındıran bu özgün tasarım Saarinen Masa ile ya da farklı mobilyalar ile kullanılmak üzere tasarlanmıştır. Günümüzde Knoll tarafından üretimi sürdürülmektedir.

Marcel Breuer

Avustruya-Hollanda doğumlu Marcel Breuer, Walter Gropius’un Almanya Wiemar’da bulunan Bauhaus sanat ve tasarım okulundaki ilk öğrencilerinden biri olarak bilinmektedir. Ardından Gropius’u Harvard’da da takip etmiş ve öğrencisi olmaya devam etmiştir. Ardından kendi tasarım ve estetik dilini oluşturmuştur.

Wassily Chair

Breuer, Bauhaus’ta 1925 yılında Wassily Chair’i tasarlanmıştır. Bir bisikletin ana iskeletinden esinlenerek tasarlanan bu sandalye çelik borulardan oluşan bir çerçeve olarak tasarlanmıştır. Wassily Chair tasarımı ile Breuer klasik sandalye anlayışını değiştirmiş ve onu oluşturan çizgi ve düzlemleri ön plana çıkarmıştır.

Yorum yapın