Çizgilerin İç Mekanda kullanımı

Çizgisel Tasarım
İç mekanlarda çizgisel motiflerin kullanılması, mekana boyut katar. Ancak dengeli kullanılmadığında ya da yanlış yerleştirildiğinde mekanda algı karmaşası yaratır. Peki bu yüzyıllardır ic mekanların kimi zaman bir tekstil ürünü, kimi zaman ise döşeme gibi kalıcı iç mekan öğelerinin bir parçası haline gelen çizgili motifleri bir iç mekanda nasıl dengeli ve doğru kullanabiliriz? Bu postta size vereceğimiz önerilerle, iç mekanlarında çizgili motiflerle iç mekanlarımızda nasıl dramatik değişiklikler yapabiliriz bunu öğreneceğiz.

Grafiksel bir algı olarak düşündüğümüzde zamansızlık algısı yaratan, dikkat çekici bir form çizgiler. Bu sebeple kullandığınız, yüzeyler, tercih ettiğiniz renkler, çizgi kalınlıkları, oluşan kontrast etkiler gibi bir çok tercih, mekanınızdaki dengeleri ve odak noktasını değiştirecek etkenlerdir. Koyu mavi üzerine beyaz kalın çizgiler hiç kuşkusuz bize marina hissi verecek, bir yaz esintisi getirecektir. Daha vurgulu renkler tercih edilip daha kalın çizgiler oluşturulduğunda, etki daha yoğun olacak, mekanda bir titreşim yaratacaktır. Güzellik detaylarda gizlidir. Enine, dikine, farklı sayılarda çizgiler, ancak doğru uygulanmış çizgiler. Kimi zaman duvarlarda, kimi zaman tekstil ürünlerinde, kimi zaman ana odak noktası olarak, kimi zaman ise ufak bir tat olarak… Bu postta ne demek istediğimizi size örneklerle anlatmak en doğrusu olacak.
İç mimar May Daouk’un Beyrut’taki Villa’sı. 1940’lardan kalma Fransız çalışma masası Design within Reach sandalyeler ve Chelsea tekstilden yatak örtüleri ile oğullarının odasını dekore eden Daouk, zeminde çizgili bir kilim kullanmıştır.


Thomas Jayne Studio tarafından tasarlanan Philedelphia’daki bir çiftlik evi. Merdiven basamaklarını süsleyen çizgili halı.


Chuck Chewning tarafından restore edilen, el yapımı Venetian gravürler, antik bir yatak ve bank, rubelli çizgileri ile Punta della Dogana Suit, Venedik Gritti Sarayı.


Michael S. Smith tarafından tasarlanan Beverly Hills’teki bir malikânede bulunan ebeveyn yatak odasında tercih edilmiş Elizabeth Dow çizgili duvar kâğıdı, mekanı özelleştirmiştir.


Victoria Hagan tarafından tasarlanan Hamptons’taki bu evin salonunda mavi ve beyaz çizgili bir zemin tercih edilmiştir. Marin konseptini yansıtan bu renkler, bize yazı hissettirmektedir. Beraberinde kullanacağımız mercan aksesuarlar ve bu senenin moda rengi “Greenery” konseptine dahil en güzel aksesuarlar olan bitkilerle bu çarpıcı deseni besleyebilirsiniz.


Tasarımcı Shiela Bridges, Harlem dairesinde, 19. Yüzyılın başlarını yansıtan bir mekan yaratmıştır. Bu çağrışımın en önemli sebebi ise kullandığı turuncu, siyah, beyaz ve gri çizgili duvar kağıdıdır. Bu duvar kağıdı ile kullandığı yüksek siyah süpürgelikler ve siyah geniş çerçeveler, iddialı duvar kağıdını arka plana atmaya yetmiştir.


Tasarımcı Muriel Brandolini’nin Southampton, New York’taki Viktorian tarzı evinin yatak odası koridorlarını süsleyen turuncu, pembe çizgili duvar kağıdı, bizi farklı bir boyuta taşımaktadır. Bir önceki örnekte olduğu gibi, duvar kağıdında yer alan turuncu rengin mekanın çerçevelerinde kullanımı, mekanı bu sefer bir bütün olarak algılamamıza neden olmuştur.


Tasarımcı Kristiina Ratia, yemek masasında tercih ettiği, ölçek olarak diğerlerinden farklı tek sandalyeyi başa konumlandırmış ve döşemesini siyah beyaz çizgilerden oluşan bir kumaş ile tamamlamıştır. Renk anlamında minimal tercihlerin yapılmış olduğu bu yemek odasında, böyle iddialı bir parça, hiyerarşiyi vurgulamakla birlikte, mekanın odak noktası olmayı başarmıştır.


Tasarımcı Alessandra Branca, müşterisinin çamaşır odasını, siyah beyaz çizgili bir duvar kağıdı ve zeminde siyah beyaz karolaj kullanarak tamamlamıştır. Bizi boyutların dünyasına çeken tasarımcı, kapıyı mat mavi tercih ederek odak noktasını belirlemiştir. Mekanın dışında aynı duvar kağıdını bu sefer dikey olarak kullanmış ve mekanlar arasında kimlik tanımlaması yapmıştır.


Sanatçı Christopher Farnam, evinin çocuk odası bölümünün duvarlarını açık mavi ve beyaz çizgilerle boyamıştır. Kullandığı aksesuarlarda ve zeminde ahşap tercih eden sanatçı soğuk renkle, sıcak malzemenin kontrastını yakalamıştır.


Susan Harris, Long Island Sound’daki evinin misafir odasında sarı beyaz çizgili bir zemin tercih etmiş ve yatak etekliğinde kullandığı sarı, yeşil beyaz çizgili tekstil ürünü de içerdiği farklı renkten dolayı yatağı tanımlamıştır. Abajurlarda kullanılan aynı renklerin daha açık tonları ile mekanda yaratılan etki yumuşatılarak beslenmiştir.


Sanat danışmanı Quito Fierro, Paris’teki dairesinin misafir odasında sıra dışı bir duvar kağıdı kullanmıştır. Sıkça tercih edilenin aksine, aralıkları farklı uzaklıktaki gri çizgiler ve yoğunlaştıkları bölgedeki kalın sarı çizgilerle, küçük misafir odasına derinlik katılmıştır. Ayrıca tercih edilen yatak çerçevesi, yatağı tanımlayan güçlü bir etken olup, köşe döngüleri ve ince yapısı ile duvar kağıdı ile güzel bir uyum sağlamıştır. Ayrıca mekana yerleştirilen sarı ve gri sandalyelerin fitilleri karşıt renklerden tercih edilerek, göz doygunluğu yaratılmıştır.

Yorum yapın